Bisikletin Serüveni

Tekerlek üzerinde başlayan bu serüven, yüzyıllar boyunca teknolojik gelişmelerle evrilerek bugünkü modern bisiklete dönüştü. Leonardo da Vinci’nin çizimleriyle başlayan hayal, Célérifère ve draisienne gibi ilk tasarımlarla somutlaştı. Zamanla pedal sistemi, zincir mekanizması ve hava dolu lastiklerin eklenmesi, bisikleti daha güvenli ve konforlu bir ulaşım aracı haline getirdi. Günümüzde bisiklet, sadece ulaşım değil, aynı zamanda spor ve eğlence aracı olarak hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu.

Bisikletin Serüveni

İlk Gelişim Aşamaları (15. – 18. Yüzyıl)

Leonardo da Vinci’nin Çizimleri (1493-1495): Leonardo da Vinci’nin notlarında, zincir mekanizması ve pedalları olan bir bisiklet tasarımına benzeyen çizimler bulunmaktadır. 

Célérifère (1790): Fransız Kontu Comte de Sivrac, ahşaptan yapılan ve pedalı olmayan, ayakla itilerek hareket ettirilen Célérifère adlı aracı geliştirdi. Gidonu (bisikletin direksiyonu) ve selesi (bisikletin oturulacak yeri) bulunmayan bisikletin yönü, vücudun sağa ve sola eğilmesiyle değiştirilebiliyordu.

Draisienne – İlk Gerçek Bisiklet (1817)

1817 yılında Alman Baron Karl Von, Sivrac’ın ürettiği bisiklete bir gidon ve bir sele yerleştirerek “draisienne” adında bir bisiklet tasarladı. Bu bisikletin kütlesi yaklaşık olarak 22 kg’dı. Pedalı yoktu ve kullanıcılar ayaklarıyla iterek ilerliyordu. 1818’de Paris’te tanıtılan bu araç, kısa sürede Avrupa’da popüler oldu. 

         

İlk Pedal Sistemine Sahip Bisiklet (1839)

1839 yılında İskoç Kirkpatrick MacMillan, bisikletin göbeğine demir çubuklarla pedalları ekledi.

 

1850’li yıllara kadar denge problemini çözmek için üçüncü ve dördüncü tekerleğin eklendiği yeni tasarımlar ortaya çıktı. Ancak pedal ve çevirme kolunun kullanıldığı bu tasarımların çoğu ağırlık ve tekerleklerin sürtünme sorunu nedeniyle yaygınlaşmadı. 

Velocipede - Pedallı Bisikletin Doğuşu (1860’lar)

1861 yılında Parisli at arabası ustası Pierre Michaux pedalları ön tekerleğe ekleyerek bugünkü bisiklete benzeyen bir model geliştirdiler.  Ancak ağır demir iskeleti ve demir çerçeveli tekerlekleri yüzünden bu bisiklet yoldaki her çukur ve tümseğin üstünden geçerken sarsılıyor ve kullanıcıyı rahatsız ediyordu. Bu yüzden Michaux’un tasarladığı bisiklet “kemik titreten” olarak anılıyordu.

      

1868 yılında, başka bir Fransız olan Traffault, tekerlekleri kauçuktan yapılmış lastiklerle kapladı. Bu yenilik, yoldaki çukurlar ve tümseklerin neden olduğu sarsıntıyı bir ölçüde hafifletmeye yardımcı oldu.

31 Mayıs 1869'da Paris'te ilk velocipede yarışı düzenlendi. Bir parkta düzenlenen yarışı İngiliz James Moore kazandı. Velocipede yarışları sayesinde rekabet oluştu. Rakip takımlar arasındaki rekabet takımları daha hızlı araçlar geliştirmek için motive etti. Velocipede daha da hızlandırmak için yapılan gayretlerin en belirgin göstergesi ön tekerlek çapının büyümesidir.